Geçtiğimiz hafta içinde Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianameyi usul gerekçesiyle iadesi üzerine MHP lideri Bahçeli, AYM'nin kapatılmasını teklif etmesine bir çok siyasiden açıklama geldi.
Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianameyi usul gerekçesiyle iadesi üzerine MHP lideri Bahçeli tepki göstererek, ‘Anayasa Mahkemesi kapatılmalı’ dedi. Bahçeli’nin sözlerine bir çok siyasiden cevap geldi.

CHP Çanakkale Milletvekili ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, ‘’Anayasa mahkemesi kapatılsın demek 85 milyon vatandaşın hak ve özgürlükleri güvencesiz kalsın demektir. Aslında şunu söylemesi lazım Bahçeli’nin ve herkesin, yargıyı yürütmenin yargısından iktidarın tahakkümünden kurtarın.’Yargı, Anayasa Mahkemesi bağımsız ve tarafsız olmalıdır’’ dedi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Bahçeli'nin, iade kararı sonrası yaptığı,’ AYM kapatılsın’ çıkışını da değerlendirerek, "Bahçeli sürekli ‘kapatın’ dediği için, Yargıtay hızlı bir dosya hazırladı. Fakat başka bir durum var. Erdoğan’ın ikinci kez seçilip seçilmeyeceğine dair tartışmalar var. Bahçeli de Erdoğan’ın üzülmesini istemediği için AYM’yi taşlamaya başladı. Ama bunları bir tarafa koyarsak, bu tür çok üst perdeden ve racon kesen açıklamaların hukuka, demokrasiye, insan haklarına, 150 yıllık demokrasi tarihimize uymadığını söyleyebilirim. Son hadiselere baktığımız zaman ben kendisinin bir yakın kardeşinin kız kardeşi olarak kendisini eve dönmeye davet ediyorum. Çok yorgun olduğunu anladım. Evinde dinlenmeye davet ediyorum” diye konuştu.

DEVA Parti'si üyesi, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, "İktidar ortağı Anayasa Mahkemesi'ni kapatalım demiş. Yakışır. Ne de olsa hukuk devletinden herhangi bir iz bırakmamaya yemin etmişler. Biz vatanseverler de Türkiye'yi onlardan kurtarmaya yemin ettik. Ülkeyi daha fazla felakete sürüklemelerine müsaade etmeyeceğiz. Hodri meydan" ifadelerini kullandı
 
Tartışma Nerden Çıkmıştı?
HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamenin ‘esas’tan Yargıtay’a iade edilmesine MHP lideri Devlet Bahçeli, tepki göstermiş  "HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi’nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır" sözleriyle AYM'yi kapatma çağrısında bulundu. Açıklamasının devamı şöyle: “Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır? Dağda elde edilen başarıların TBMM’de kaybına tahammülümüz asla olamayacaktır. HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi’nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin iade kararı milli vicdanda hükümsüzdür, Türkiye’nin var oluş haklarına sadece usul açısından değil, esastan da ileri düzeyde zarar vermiştir. HDP, bir suç örgütü, bir terör maşası, organize bölücülük markasıdır. Hiçbir usul kaidesi bu gerçeği değiştiremeyecektir. Anayasa Mahkemesi’nin, hazırlanan iddianameyi kabul ve tasdik etmesi için dosya içinde silahlı ve bombalı teröristleri görmesi mi lazımdır? Beklentimiz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, iddianameyi yeni baştan düzenleyip tekraren HDP’yi kapatma davasını açmasıdır. Süreç kesinlikle uzamamalı, yeni bir hukuk cinayetine fırsat verilmemelidir. Milliyetçi Hareket Partisi gelişmeleri yakından takip edecek, hukuk kılıfı altına saklanmak isteyen, iç ve dış işgal cephesi marifetiyle korumaya alınan bölücülerle, teröristlerle, damgalı hainlerle sonuna kadar mücadele edecektir. Bu mücadele esasen bir hukuk, bir adalet, bir tarih, bir millet hakkının savunma onurudur"sözleriyle başlamıştı.

ANAYASA MAHKEMESİ NE ZAMAN KURULDU?
9 Temmuz 1961 tarihinde halk çoğunluğu tarafından kabul edilen Anayasa gereğince; 22.4.1962 tarih ve 44 sayılı "Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun" 25.4.1962 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanmasıyla, Yasa'nın yürürlük tarihini düzenleyen 59. maddesinde belirtilen, "Bu Kanun 25 Nisan 1962 tarihinde yürürlüğe girer" ifadesine göre, 25 Nisan 1962 tarihinde kuruldu. 1961 Anayasası ile sağlanan 'hukuk devleti', 'yargı bağımsızlığı' ilkeleri ile güvence altına alınan Anayasa Mahkemesinin temel görevleri anayasa ile belirlendi. Daha sonrasında 1982 Anayasası'nda da biraz daha daraltılarak korundu. 12 Eylül 2010'da yapılan Türkiye anayasa değişikliği referandumunun kabul edilmesi ile Mahkeme üye sayısı artırıldı ve bireysel başvuru yapma hakkı verildi.

İbrahim Akın Kazancı