Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Metin Ümit Ural partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi.
Görevde bir yılını dolduran CHP İl Başkanı Metin Ümit süreci değerlendirerek Çanakkale ve ülke gündemine dair görüşlerini paylaştı. “Kimseyi dışlamadan birlik ve beraberlik içinde çalıştık ”diyen Ural, “Sol, sosyal demokrat, ilerici, devrimci, laik cumhuriyet sevdalısı, yurtsever ve milliyetçi herkesi geleceği planlamak üzere, dayanışma ve ortaklaşmayla CHP'de buluşturacağız” dedi. Basın toplantısında gazetecilerini “Memleket Hareketine katılmak için istifa var mı?” sorusuna Ural, “İstifa yok “ dedi
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ ÜLKEMİZİN VE HALKIMIZIN GÜVENCESİDİR”
Basın toplantısında 23 Şubat 2020 yılında yapılan Cumhuriyet Halk Partisi il kongresinde kendisinin ve yönetimin delegeler tarafından göreve getirildiğini ifade eden Ural, “Cumhuriyeti kuranların kurduğu partimiz CHP'li olmanın onur ve gururunu bizler hep birlikte yaşıyoruz. Kurucu ve ilk Genel Başkanımız, M. Kemal Atatürk önderliğinde kurulan partimiz ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyet’i kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren, ulusal birliğimizi sağlayan partidir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti konumunun tüm olanaklarına rağmen, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde öncü misyonunu üstlenmiştir. Bu günde 19 yıl önce 3Y ( Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar ) diyerek iktidara gelen AKP hükümetinin yaptıklarına kısaca bir göz atalım. İşsizliğin arttığı, ithalata dayalı tarım politikalarının etkin olduğu, kepenk kapatan ve iflas eden esnafımızın sayısının her geçen gün arttığı, sosyal güvencenin giderek zayıfladığı, kölelik düzeninin geliştiği, geçiş garantili yollar ve köprülerle ülkemizin kaynaklarının beşli çeteye peşkeş çekildiği, üniversitelerin kapılarına kelepçelerin vurulduğu, hukuk ve yargının yok edildiği, Kazdağları ve Biga yarım adasında olduğu gibi İlimizin, bölgemizin ve ülkemizin ormanları ,su kaynakları, toprakları , tarım arazileri maden faaliyetleri , kirli enerji santralleri kurulumu için, küresel ya da yerli görünümlü işbirlikçi şirketlere kurban edildiği ve bu coğrafyanın AKP iktidarıyla binlerce yıllık tarihinin en büyük doğa talanını yaşarken partimizin üyeleri, yöneticileri ve seçilmişleri olarak bizlere düşen görev, adaletin katledildiği, Cumhuriyetimizin yok edilmeye çalışıldığı, siyasi gücün bir kişinin elinde toplandığı ve tek adamın yönettiği totaliter düzenden ülkeyi kurtarmak, adaleti yeniden tesis edip, demokrasiyle taçlandırmak, Laik, Demokratik, eşitlikçi ve katılımcı Cumhuriyeti ilelebet yaşatmak ve bunun mücadelesini vermektir. Siyasi iktidarın baskıcı, yasakçı, tek adam düzenine karşı Türkiye’nin kurucu ve birleştirici gücü Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin ve halkımızın güvencesidir” dedi.
“KİMSEYİ DIŞLAMADAN BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE ÇALIŞTIK”
Yaptıkları çalışmalarda herkese eşit mesafede kimseyi dışlamadan birlik içinde sürdürdüklerini ifade edene Ural, “Yönetim kurulumuzla göreve geldiğimiz gün itibarıyla görev dağılımlarımızı yaparak, hiç bir örgütümüzü dışlamadan, ötekileştirmeden, özellikle de kongremizde bizimle birlikte hareket etmeyen, destek vermeyen İlçelerimizden başlayarak ziyaretlerimizi yapıp, kucaklaşıp birlik ve beraberlik içinde çalışmayı kendimize ilke edindik. Pandemi süreci bizi karşılayan ilk sorundu ve bu sorunu, oluşturduğumuz Bilim Kurulumuzun da destekleriyle öncelikle Askıda Gıda Projemiz ve Yerel yönetimleri olmayan İlçe örgütlerimize destek paketleri tedarik ederek o İlçelerimizde de örgütlerimizin halka, ihtiyaç sahiplerine, zorda olan vatandaşlarımıza yardımcı olmalarını ve dokunmalarını sağladık. Örgüt içi eğitim çalışmalarımızı sürdürdük ve her an bir seçim olasılığını düşünerek sandık örgütlenmesi çalışmalarımızı yürüttük. Kadın kollarımız ve Gençlik kollarımızla uyum içinde ortaklaşarak İl merkezi ve İlçelerimizde çalışmalarımızı sürdürdük. Örgüt içi çalışmalarımızın yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde millet ittifakı içinde yer alan siyasi partilerimiz ve tüm demokrasi güçleri ile iletişim içinde olup, aylık periyodik toplantılar düzenleyerek siyasi gündemi değerlendirdik, gelecek için dayanışma ve ortaklaşma görüşmelerimizi sürdürdük. Yerel yönetimlerimiz ve İttifak yaptığımız yerel yönetimlerle uyum içinde çalışıp, birlikte çözüm odaklı çalışmalar yaptık. Belediyelerimizin aktivitelerine katılım sağlayarak siyasi olarak güçlenmelerine destek sağladık. İl Genel Meclisi üyelerimizin çalışmalarına, İlçelerimizin kamudan alacakları yatırımların belirlenmesine İlçe örgütlerimizin destekleriyle çözüm olmaya çalışarak destek verdik. Sivil toplum örgütlerimizle bir araya gelerek toplumsal sorunlarına çözüm bulmaya gayret gösterdik. Seçim öncesi, önceki yönetimimizce yeni İl binası yapılmak üzere alınan eski mülkün yıkım izinlerini alarak yıkımını sağladık, etüt ve proje çalışmalarımızı ruhsat müracaatı aşamasına getirdik, zemin etüt çalışmalarımıza da kısa süre içerisinde başlanacaktır. Proje hakkında genel merkezimizi bilgilendirdik, çalışmalar hakkında bilgilendirme yaparak Genel Merkez desteğimizi istedik. Kaynak sorununun çözülmesi halinde il binamızın yapımına başlanacaktır. Tabii ki bu çalışmalarımızı yürütürken zaman zaman zorlandık, sıkıntılar yaşadık ancak yılmadık, yıkılmadık, alnımız açık başımız dik mücadelemizi sürdürdük ve de sürdürmeye kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.
“BİZLER SİYASETİ GELECEĞİ BELİRLEMEK İÇİN YAPIYORUZ”
Ural basın toplantısında yaptığı açıklamanın devamında, “Bizlerin siyaset anlayışı, geçmişle uğraşmak, geçmişi yargılamak, kavga etmek, parti içi muhalefeti engellemek asla değildir. Bizler, siyaseti geleceği planlamak olarak görüyoruz ve tüm çalışmalarımızı geleceği planlamak, partimizi dostlarımızla ve demokrasi güçleri ile birlikte iktidar yapmak için siyasi mücadelemize devam ediyoruz. Partimizle ilgili çeşitli spekülatif haberlerin varlığını biliyoruz, tüm partililerimiz ve yol arkadaşlarımız bilmeli ki; partimizin her kademedeki seçilmişlerine ve örgütümüzü oluşturan tüm partililerimize yapılan ve yapılacak her türlü haksız saldırı karşısında İl örgütümüzün gereğini yapacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizler geçmişte yaşanan hatalardan ders çıkararak, önümüze bakıp partimizi iktidara taşıma mücadelesi için çalışıyoruz ve de çalışacağız. Yürüdüğümüz bu yolda, taş ve dikenle karşılaşmadan yürümek elbette ki kolay değil. Ancak, bu taşlı ve dikenli yolda, namüsait ortamda dahi yürürken, ilkeli siyaseti benimseyip, ilkeli siyaset yapmak, siyasi etik kurallarına uyarak, örgütlerin önemini ve değerini bilerek siyaset yapmak önemli kararlılığımızdır” ifadelerini kullandı.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE YARGI BAĞIMSIZLIĞININ TESİS EDİLMESİ HEDEFİMİZ OLACAKTIR”
Ural basın toplantısında CHP il yönetimi olarak hedeflerini de aktararak, “Siyaseti geçmişin yanlışlarından arındıracağız, şeffaf ve katılımcı hale getirip toplumsallaştıracağız, parti içinde ve tüm ülkede katılımcı ve özgürlükçü demokrasiyi savunacağız, tüm yurttaşların, yurttaşlık hakları temelinde eşitliğinin sağlanması hedefimiz olacaktır, Aklın ve bilimin önderliğinde, demokratik ve laik cumhuriyetin kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi çabası içerisinde olmaya devam edeceğiz, çevre ve doğa talanına son verilerek, sürdürülebilirlik kavramı içerisinde planlı bir kalkınma modelinin hayata geçirilmesi için çalışacağız, düşünce ve basın özgürlüğü kriterlerini, ileri demokrasilerdeki anlayışa uygun hale getirinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının tesis edilmesi hedefimiz olacaktır, sol, sosyal demokrat, ilerici, devrimci, laik cumhuriyet sevdalısı, yurtsever ve milliyetçi herkesi geleceği planlamak üzere, dayanışma ve ortaklaşmayla CHP'de buluşturacağız” İfadelerine yer verdi.
?“HEDEFİMİZ İLK SEÇİMDE İKTİDAR OLMAK”
Ural basın toplantısının sonunda hedeflerinin ilk seçimlerde AK partiyi iktidardan indirerek iktidar olmak olduğunu belirterek ,“Bizler ülkemizin içinde bulunduğu bu zor gün ve koşullarda taşıdığımız sorumluluğun bilincindeyiz. Ülkemizde yaşayan işçi, köylü, çiftçi, emekçi, işsiz, öğrenci, emekli, memur, esnaf, sanatkar, işveren, herkesin sorunlarını biliyoruz ve çözümlerimizde, kadrolarımızda hazır. Ülkeyi yönetmeye, ülkemizi, insanımızı içinde bulunduğumuz bu durumdan kurtarmaya yani iktidara hazırız. Öncelikle bu ülkeye dostlarımızla ve demokrasi güçleriyle birlikte demokrasiyi getireceğiz ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi yeniden inşa edip, ülkede yaşayan herkesin mutlu, sağlıklı ve gelecek endişesi olmadan yaşamasını sağlayacağız. Birlikte başaracağımıza olan inancımızla diyoruz ki, gün; değerlere ve ilkelere sarılma ve onları güçlendirme günüdür. Ülkemizin çok ciddi sorunları var ve bu sorunlar ancak bu değerlere sahip çıkıldığı sürece çözüme kavuşacaktır” dedi.
“MEMLEKET HAREKETİNE KATILMAK İÇİN İSTİFA YOK”
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ural Çan’da yaşanan görevden alma ve Memleket hareketine katılmak için CHP’den istifa eden milletvekili ve partililer ile ilgili açıklamalarda yaptı. İlk olarak Çan ilçesinde CHP’de görevden alma konusu ile ilgili görüşlerini aktaran Ural, “Çan İlçemizde görevden alma ile ilgili parti hiyerarşisi ve parti tüzüğümüz kuralları doğrultusunda Genel Merkezimizin MYK özelinde karar vererek alınmış bir karardır. Bu genel merkezin kararıdır ve bunun üzerinde çok fazla konuşmak durumunda değiliz. Evet Cumhuriyet Halk Partisinden istifa edenler var. Üç milletvekili arkadaşımız istifa etti. Son olarak da Denizli Milletvekilimiz istifa etti. Bu istifaların nedeni, siyasi, karşılıklı uzlaşma noktalarında aksaklıkların yaşanması, kişilerin belki de kariyer peşinde koşmalarının göstergesidir” dedi. Ural Çanakkale’den Memleket Hareketi’ne katılmak için herhangi bir istifanın olmadığı bilgisini de vererek, “Ben Memleket Hareketi için istifa ettim” diyen henüz hiç kimse yok” diyerek “Ocak ayı ortalarından bu yana her hafta, istifalarla ilgili haftalık genel merkezden gelen listelerimiz var. Biz bunları alıp ilçe örgütlerimize gönderiyoruz. Onlar listeleri tarıyor ve bize geri gönderiyor. biz yine cumhuriyet halk partisi il yönetimi olarak biz istifa edenleri tek tek arıyoruz ve neden istifa ettiklerini soruyoruz. Şunun bilinmesini istiyorum ‘Ben Memleket Hareketi için istifa ettim’ diyen henüz hiç kimse yok. Dolayısı ile ben zaten Memleket Hareketi’nin hamlesini yanlış buluyorum. Yapılan çalışmaların da sinsi sinsi yapılmasına katılmıyorum. Herkes de yaptığı hareketten sorumludur. Çünkü siyaset, geleceği planlamaktır. Dolaysı ile geleceği planlayan arkadaşlarımız kendi kariyerleri için siyaset yapıyorlarsa biz burada yokuz” dedi.
Ogün İnal
