Bilim Kurulu toplantısının ardından koronavirüs salgınına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Çanakkale’de yüzde 50 ile yüzde 100 arasında vaka artışı oluğunu bildirdi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası Bakanlık Bilkent Yerleşkesinde açıklamada bulundu. Tüm hasta ve şüpheli vakaların Halk Sağlığı Yönetim Sistemi'yle merkezi olarak takip ve kontrol edildiğini kaydeden Bakan Koca, "Hayat Eve Sığar Mobil Uygulamasını geliştirilerek riskli bölge ve riskli kişilerin takibini yapmaya başladık. Bu veri tabanımızı HES kodu uygulamasıyla kurumlarımızın entegrayonuna açarak kendi tedbirlerini almalarını sağladık. Tanı kiti, koruyucu malzeme, ilaç ve solunum cihazı temini ve üretim kapasitesinin artırılması için bütün ülke kaynaklarını seferber ettik. İhtiyaç duyan ülkelere hibe yardımda bulunduk, teknolojik ürün ihraç ettik. Bir yandan dünyadaki aşı çalışmalarını yakından takip ederken, klinik çalışmalara ev sahipliği yaptık. Kendi aşımızı üretmek için bilim adamlarımıza her türlü desteği sağladık. Eksik görülen alt yapıları hızla tamamladık. Tespit edilen vakaların temaslılarının da bulunarak izolasyona alınmasını sağlamak üzere yaygın bir temaslı taraması (filyasyon) ağı oluşturduk" ifadelerini kullandı.
 
Bakan Koca, tatil nedeniyle memleketine dönüşlerin olduğu, ulaşımın arttığı Kurban Bayramı sonrası Anadolu'da hızlı bir artış yaşandığını, Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Van, Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilde hızlı artışlar gözlendiğini bildirdi. Bakan Koca, şöyle konuştu: "Konya, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Muş, Hakkari ve Ankara'da yüzde 100'e varan artışlarımız oldu. Bölgelere bizzat giderek, yerel yöneticilerimizle illeri ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tuttuk. Eksiklerimizi, hatalarımızı, ihmal ettiklerimizi en detayına kadar tespit etmeye çalıştık. Bunları giderici tedbirler için hem merkezi yönetim, hem de yerel idarecilerimiz üzerine düşeni yaptı. Yerinde yaptığımız değerlendirmelerle yaz döneminin bitmesine bağlı artan seyahatlerin getirdiği ve öngördüğümüz artışların, alınan tedbirler sayesinde kısa zamanda kontrol altına alındığını gördük. Semptomlulardan hızla numune alınması, test sonuçlarının hızlandırılması, tedaviye erken başlama, filyasyon ekiplerinin artırılıp filyasyon süresinin kısaltılması, etkili temaslı takibi ve izolasyon gibi bilinen tedbirlerimizin yanında, hastanelerimizde yoğun bakım kapasitelerini artırdık, ilave yataklar açtık. Çağrı sistemi kurarak haneleri arayıp sorguladık, mobil doktor ekipleriyle evlere giderek hasta takibi yaptık."
 
'BİRÇOK ELEŞTİRİ VE İTHAMA MARUZ KALDIK'
Kamuoyunda sıkça gündeme gelen vaka, hasta sayıları tartışmasına değinen Koca, "Temmuzdan sonra, test yaptığımız grubun özelliği nedeniyle sadece semptomlu hastaları bildirdiğimizi ifade etmek için veri tablomuzda verdiğimiz sayının gerçek mahiyetinin anlaşılması adına 'hasta' kavramını kullanmayı tercih ettik. Bu konuda birçok eleştiri ve ithamlara maruz kaldık. İleri sürülen iddiaların aksine, verdiğimiz verinin doğru anlaşılmasını sağlamayı amaçladık. Bu arada dünyadaki hasta karşılaştırmalarında uyum sağlamak ve sistemi riske eden durumu yansıtmak amacıyla hayati risk taşıyan ağır vakalarımızın sayısını da paylaşmayı tercih ettik. Bildiğiniz gibi, hastanelerimizde yük oluşturan, sağlık personelimizin insanüstü gayretle çalışmasına yol açan, yer yer hastanelerimizdeki yoğunlukla bizi zor duruma düşüren hastaneye yatma durumunda kalan hastalardır. En kritik olan ise ağır hastaların önemli bir kısmının takip edildiği yoğun bakım servisleridir. Bu yüzden hasta sayılarımızı ve ağır hasta sayılarımızı her gün eksiksiz kamuoyuyla paylaştık. Sağlık sistemimize esas yükü bunlar oluşturuyor, bütün ülkelerde sağlık sistemlerini tehdit eden bu tür vakalardır" açıklamasında bulundu.
 
'SEMPTOM GÖSTERMEYEN POZİTİF VAKALARI VERMEYİ PLANLIYORUZ'
"Ancak görüyorum ki vatandaşımız pozitif çıkan, evinde takip edilen, izolasyonda tutulan vakaların hepsinden haberdar olmak istiyor" diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu vakalarla ilgili her türlü bilgi, sistemimizde kayıtlı. Sadece bunlar değil, filyasyon ekiplerimizin tespit ettiği temaslılar da, bunların takibi de anlık olarak sistemimize işlenmektedir. HES kodu sorgulaması bu veri tabanından yapılarak riskli kişiler tespit edilebilmektedir. Güvenlik güçlerimiz, kamu kurumlarımız, okullarımız, belediyelerimiz dahil, toplu nüfusla muhatap olan bütün kurumlarımız bu siteme erişip sorgulama yapabilmektedir. Açık söylüyorum, hasta olsun olmasın, bütün testi pozitif olanlar ve bunların temaslılarını HES kodu üzerinden sorgulamak mümkündür. Test kapasitemizi çok hızlı artırmıştık. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü defalarca takdirlerini iletti. Halen kapasite artırmaya devam ediyoruz. Laboratuvar alt yapısı yeterli olan bütün sağlık kuruluşlarımızı yetkilendirdik. Taramalar, toplu iş yerleri, belli etkinlikler ve yurt dışına çıkanlardan sonra artık kendi isteğiyle vatandaşlarımız test yaptırabilmektedir. Bunu test sayılarının artışından da fark ediyorsunuz. Önümüzdeki günlerde kapasitemizi 200 binli rakamların üzerine çıkaracağız. Test kapasitemizin geldiği nokta ve test politikamızın revizyonu konusu Bilim Kurulunda gündem oldu. Artık açık test politikasına geçtiğimiz kabul edilebilir. Daha önce de söylemiştim. Bu politikanın tamamlayıcısı olarak, vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda semptom göstermeyen pozitif vakaları da günlük tabloda vermeyi planlıyoruz."
 
'ERCİYES ÜNİVERSİTESİ'NDE GELİŞTİRİLEN AŞININ FAZ- 1 ÇALIŞMASINDA 44 GÖNÜLLÜYE UYGULAMA YAPILDI'
 
Koca, pandemi seyrini daha iyi anlayabilmek, sağlık sisteminin verdiği yanıtı daha iyi kavrayabilmek, rehavete düşmemek için dikkatlerin günlük hasta ve ağır hasta sayısına odaklanması gerektiğini belirtti. Hayatın bir süre daha sıkı disiplin altına alınması gerektiğine işaret eden Koca, "Hastalıktan bizi koruyacağını umduğumuz aşı çalışmalarını takip ediyorsunuz. Dünyaya paralel olarak ülkemizde de 16 ayrı aşı çalışması yapılmaktadır. Dünyada tüm aşı platformalarında aşı adayları geliştirmeye çalışan ender ülkelerden biriyiz. Aşı adaylarımızdan bir tanesi klinik öncesi dönemi başarıyla tamamlamış ve gönüllüler üzerinde uygulanmaya başlamıştır. TÜSEB desteğiyle Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen aşının Faz- 1 çalışmasında 44 gönüllüye uygulama yapıldı. Şu ana kadar ciddi bir yan etki görülmedi. 2'inci doz aşılama 26 Kasım- 14 Aralık tarihleri arasında yapılacak. Nisan ayında ilk aşımıza kavuşmayı ümit ediyorum. Bakanlığımıza başvurarak Aşı Çalışmaları Değerlendirme Komisyonu'nda değerlendirilen 15 aşı daha desteklenmeye devam edilmektedir. Aşı konusunda çalışma yapan ve Aşı Değerlendirme Komisyonu'nun onayını alan bütün bilim adamlarımızı ayırım yapmaksızın destekliyoruz" diye konuştu.
 
Koca, ayrıca, Çin ve Almanya kaynaklı aşıların Türkiye'de de faz çalışmaları yapıldığını belirterek, bu yıl henüz bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içinde olduğunu kaydetti. Koca, bir engel çıkmazsa, sağlık personelinden başlayarak Bilim Kurulu'nun belirleyeceği algoritma ile risk gruplarının kademeli olarak aşılanacağını söyledi.
 
'İSTANBUL, BURSA, KOCAELİ, İZMİR ÜÇÜNCÜ ZİRVEYİ YAŞIYOR'
Dünyadaki artışa paralel olarak Türkiye’de önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerde başlayan artış trendinin neredeyse bütün ülkeye yayıldığını söyleyen Koca, "Her ne kadar güçlü alt yapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Nitekim geçen hafta toplu mekanların çalışma saatlerinin kısıtlanması, hafta içinde belli yaş gruplarının, hafta sonunda genel sokağa çıkma kısıtlamaları dâhil, bir dizi kısıtlayıcı kararlar uygulamaya kondu. Önümüzde milletçe teyakkuzda olmamız gereken günler var. İhmalkarlığa tahammül edebilme, rehavete kapılma lüksümüz yok. Tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum. Önce Anadolu illerimizde ardından ağırlıklı olarak ülkemizin Batı yakasında hızlı artışlar oldu. İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir üçüncü zirveyi yaşıyor" dedi.
 
'DAHA AĞIR KISITLAMALARIN YAPILMASI KAÇINILMAZ OLACAKTIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı tedbirler nedeniyle İstanbul ve bazı illerdeki artış hızında düşüşler olduğunu bildiren Koca, "Kısmi bir plato çizmeye başladıysa da, erken dönem sonuçları konusunda henüz kesin bir yargıya varmak zor. Eğer tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyarsak artışı durdurmamız mümkündür. Yeterince etkili olmazsa daha ağır kısıtlamaların yapılması kaçınılmaz olacaktır" diye konuştu.
 
Koca, son hafta içinde yüzde 50'nin üzerinde vaka artışı olan 15 il olduğunu; Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Trabzon, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu, Çanakkale'de yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artışlar olduğunu bildirdi. Antalya, Düzce, İzmir, Manisa ve Tekirdağ'ın da bu sınıra yaklaştığını ifade eden Koca, şöyle konuştu: "İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Kocaeli, Gaziantep'te hasta yoğunluğu yönetebilmek için bütün sağlık kuruluşlarımız büyük çaba harcıyor. Alt yapımızın gücü yanında her kapasitenin de bir sınırı vardır. Lütfen, istirham ediyorum. Hiç kimse kendini mücadele sorumluluğu taşımaktan uzak görmesin. Hiç kimse, hasta olursam, sağlık çalışanlarımız tedavimi nasılsa yapar kolaycılığına düşmesin. Bu bir hak ihlalidir. Tedavilerimizi yapan sağlık personelinin, ailelerinin yanına döndüğünde yorgunluktan onlara ayıracak vakitleri kalmadığını unutmayalım. Sağlık çalışanlarımızın en büyük motivasyonu, hasta sayısının giderek azaldığını görmektir. Kimse hastalanmasın, hastalar iyileşsin diye canla başla mücadele eden sağlık ordumuz yıllık izinlerini bile kullanamamaktadır." 


Kaynak: DHA