Gökçeada Kent Konseyi Başkanı Muharrem Serttaş geçtiğimiz gün adada kalp krizi geçiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski İlçe Başkanı ve Gökçeada Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi İsmail Bulmuş’un vefatının ardından Gökçeada’da yaşanan sağlık sorunları ve ekipman yetersizlikleri ile ilgili konuyu gündeme getirdi.

Adada yoğun bakım ünitesi olan tam teşekküllü bir hastanenin bulunmamasının ve sağlık çalışanlarının özverisine rağmen yeterli acil müdahalenin yapılmaması nedeniyle,  birçok vatandaşın Çanakkale Merkez’e naklinde geç kalınması yüzünden hayatını kaybettiğini belirtti. Konuyla ilgili durumu yazılı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da posta yolu ile ileten Muharrem Serttaş çözüm bulunmasını istedi.

Serttaş Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanlığına Ankara Başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle Gökçeada’dan saygı ve sevgi yüklü  selamlarımla hürmetlerimi iletiyorum. Ziraat mühendisiyim, Gökçeada da 2001 yılından bu güne kadar Ekolojik (Organik ) bitkisel üretim yapmaktayım. 2015 yılından itibaren Tarım ve Orman bakanlığından yetkili serbest tarım danışmanlığı ve 2019 yılı Temmuz ayından itibaren de Gökçeada Kent Konseyi Başkanlığı Görevini ifa etmekteyim.  Gökçeada ya 2001 yılında büyük Türkiye Cumhuriyeti devletinin iskan projeleri dahilinde iskan olarak Erzurum’dan geldim.                             

Gökçeada ya T.C. Devletimizin son 56 yıl içerisinde çeşitli dönemlerde projelendirdiği 5 köyden biri olan Şirinköy’de yaşamaktayım. T.C. devletimizin Başta devlet başkanı olan şahsınıza şükranlarımı sunarım, Şahsınızda tüm devlet yönetimimize ve
Yaptıkları hizmetlerden dolayı Çanakkale Valimiz Sayın İlhamı Aktaş  ile Gökçeada kaymakamımız sayın Dr. Serhat Doğan beye ve Belediye Başkanımız Sayın Ünal Çetin beye  teşekkürlerimi iletirim. Hiç şüphesiz ki Gökçeada’mızda görev yapan tüm devlet yetkililerimiz, görevlilerimiz ve memurlarımız ellerinden geldiği ölçüde bizlere hizmet etmektedirler.  Hiç kimsenin hakkında asla olumsuz bir söz söyleme hakkına sahip değilim.  Ayrıca Büyük T.C. devletimizin maddi ve manevi yönden çok güçlü olduğunda bilmekteyim.  Gökçeada’mız Çanakkale savaşlarında İngilizler tarafından karargâh ve cephanelik olarak kullanıldığı gibi bulunduğu jeopolitik konumdan dolayı T.C. Devletimiz için büyük bir stratejik öneme sahiptir. Ada olduğumuzdan dolayı ana karadan farklı olarak coğrafi, İklim, sosyal ve kültürel yönlerden kendine münhasır özelliklere sahip bulunmaktadır. Bu farklılıklar farklı sorunlar oluşturmaktadır. Bu sorunların başında  sağlık sorunumuz gelmektedir.  Sağlık sorunumuz ana nedenlerinin başında ise içerisinde yoğun bakım ünitesi bulunmayan tam teşekküllü bir hasta hanemizin bulunmaması gelmektedir. Mevcut sağlık birimlerinde çalışan doktor ve sağlık personelimiz canla başla çalışmasına rağmen yeterli acil müdahalelerin yapılamaması nedeni ile bir çok sayıda insanımızı kalp krizi geçirmeleri sonucu kayıp etmekteyiz. Örneğin 17 Ocak 2019 tarihinde adamız esnaflarından Hasan Ataman’ı, 5 Kasım 2020 de adamız esnaflarından olup Gökçeada Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi arkadaşımız İsmail Bulmuş’u rahatsızlık hissettiği için Gökçeada Devlet hastane giderek hastanede kalp krizi geçirmesi, Çanakkale’ye tam teşekküllü hastaneye sahil güvenlik botu ile giderken, geç kalma nedeni ile kayıp ettik. Alet, ekipman ve donanım yönünden yeterli olmayan sağlık birimlerimize yeterli sayıda uzman doktor gelmemektedir. Doktor ve sağlık personelinin gönüllü gelmelerini ve Gökçeada’yı tercih etmelerini sağlamak için Gökçeada da belli bir süre hizmet veren doktor ve sağlık personeline mesleki kıdem hakkı tanınmalı. Gökçeada da çalışan doktor ve sağlık personeline mevcut maaşlarına ilaveten  Mağduriyet primi adı altına fazla ücret ödenmesi hakkı sağlanmalı. Tıp fakültesinden mezun olan hekimlere Gökçeada’yı tercih etmeleri halinde Gökçeada da yapacakları hizmetin, mecburi hizmetten  sayılmalı. Son üç maddenin yasalara uygun hale getirilmesi için ya TBMM sinden yasa çıkarılmalı yada Yüce Devlet Başkanlığı tarafından kanun hükmünde kararname ile uygulamaya konulabilmesinin  mümkün olabileceğine inanmaktayım. Gökçeada hizmetine konulan, gemiler, kötü hava şartlarından dolayı çalışamamaktadır. Yine Gökçeada’da hizmete konulan helikopter donanımları arasında gece görüş cihazı bulunmadığından helikopter gece hizmet veremiyor ve Hava da 6 şiddetinden büyük rüzgar olduğu zamanlarda helikopter görev yapamamaktadır. Yüce T.C. Devlet başkanımız tarafından gereğinin yapılmasını saygı ve hürmetlerimle arz ederim.”

Mine Tarım