Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Yönetim Kurulu Üyesi Adem Biçer Ayasofya’nın yeniden cami olarak ibadete açılması konusunu değerlendirdi. Biçer, “Ayasofya hoşgörünün ve zenginliğin en önemli simgelerinden biri olarak, hem dünyadaki hem de ülkemizdeki başyapıtlardan birisidir. Son alınan kararla birlikte Ayasofya maalesef bu niteliğini yitirmiş olacaktır” dedi.
 
 
TUREB Yönetim Kurulu adına sosyal medyada paylaşım yapan Adem Biçer, “Son bir kaç aydır süren Ayasofya ile ilgili tartışmaları endişe ile izliyor olmamıza rağmen, doğruyu yapmak adına yargıya intikal etmis bir konuda TUREB olarak yorum yapmamayı tercih ettik. Hayatlarını Ayasofya'nın da dahil olduğu Türkiye'nin kültür varlıklarını dünyanın her yerinden ziyaretçilere tanıtarak kazanan, çalıştıkları bu eşsiz tarihi mekanlara aşkla bağlanan profesyonel turist rehberleri adına bu açıklamayı yapmayı zorunlu görüyoruz. Turist Rehberleri olarak birçoğumuz ülkemizi Hz. Mevlana'dan, Hacı Bayram Veli'den, Fatih Sultan Mehmet'ten ve daha nicelerinden gördüğümüz, öğrendiğimiz hoşgörü ülkesi olarak tanıtmaktan gurur duyuyoruz. Ayasofya, böylesi bir hoşgörünün ve zenginliğin en önemli simgelerinden biri olarak, hem dünyadaki hem de ülkemizdeki başyapıtlardan birisidir. Son alınan kararla birlikte Ayasofya maalesef bu niteliğini yitirmiş olacaktır. Bir turizm ülkesi olan Türkiye'mizi, medeniyet, inanç ve benzeri çatışmalarının merkezinde görmekten endişe duyuyoruz.
Bir müze olarak Ayasofya yüzlerce yıllık Türk hoşgörüsünün bu topraklardaki en nadide çiçeği halinde kalmalıydı. Bu kararın dünyadaki yankılarının ve etkisinin, Pandemi nedeniyle zaten büyük darbe almış Türkiye turizm endüstrisinin milyonlarca çalışanının ve ailelerinin hayatlarını daha da zorlaştıracağını düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
 
Hasan Sami Er