Demokrat Parti Çanakkale İl örgütünde, Pandemi süreci nedeni ile ertelenen İl Kongresi Hafta Sonu Profesör Doktor Türkan Saylan Belediye Sosyal Tesislerinde yapıldı. Demokrat Parti (DP) Çanakkale il Kongresine partililer yoğun ilgi gösterdi. Demokrat Parti İl Kongresinde Corona Virüs tedbirleri kapsamında önlemler alımdı. Kongrede oy kullanacak delegeler, partililer ve misafirler maske takarak kongrenin yapılacağı salona girerken oturma düzeni de Corona Virüs tedbirlerine uyuldu. Kongrede tek aday olan İl Başkanı Nail Babacan güven tazelerden kongreye Demokrat parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da katıldı. Uysal kongrede yaptığı konuşmada eleştiri oklarını AK Parti hükümetine yöneltti ve “AK Parti için zaman doldu. Demokrat Partinin İktidara yürüyüşü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temellerinin atıldığı kutsal şehir Çanakkale’den başlamış bulunmaktadır. Özlem bitti artık İktidara geliyoruz” dedi.
 
“EKONOMİ, FİKİR, DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK OLDU”
Demokrat parti İl Kongresi yapıldı. Corona Virüs salgını nedeni le ertelenen Demokrat Parti il kongresine partililer yoğun ilgi gösterirken kongre Demokrat Parti Çanakkale İl kongresine, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal  da katıldı. Kongrede divan kurulunun oluşmasının ardından saygı duruşu ve istiklal marşının ardından faaliyet ve kesin hesap raporları okunarak ibra edildi. Faaliyet ve kesin hesap raporlarının ibra edilmesinin ardından konuma yapan Demokrat Parti ilk kongresinin tek başkan aday ve aynı zamanda il başkanı olan Nail Babacan “ Demokrat Parti’nin genç lideri Gültekin Uysal,  Afyonkarahisar Milletvekili ile Demokrat Partinin İktidara yürüyüşü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temellerinin atıldığı kutsal şehir Çanakkale’den başlamış bulunmaktadır. Özlem bitti artık İktidara geliyoruz. AKP yönetimindeki Türkiye Cumhuriyetinin bütün kurumları çöküşe geçmiştir.  Bu çöküşün en belirgin örneği yargıda görülmektedir.  Bugün adalet ağlamaktadır, vatandaşlar delilsiz, belgesiz suçlanarak tutuklanmaktadır ve Adalet kan kaybetmektedir.  Adalet Mülkün temeliydi. Mülk satıldığında Adalet açıkta kaldı ve mülksüz kaldı. Bugün adaletin savunma ayağı olan avukatlara Barolara yapılan zulüm.  En çarpıcı örnektir.  Ekonomi, fikir, düşünce özgürlüğü yok olmuştur. Bu çöküşü yeniden düzeltmek için Demokrat Parti ve onun genç lideri Gültekin Uysal taliptir.  AKP yönetimi, hükümeti ve demokrasiyi boğmaya çalışmaktadır. Ancak Türk Toplumu demokrasiye sahip çıkacaktır.  Merkez sağ, Demokrat Parti Liderliğinde yükseldiğinde demokrasi yeniden Türkiye getirilecektir. Demokrat Parti toplumun tamamını ayrım yapmadan hizmet yapmayı şiar edinmiştir. AKP Hükümeti toplumda ayrım yaparak, insanlara haksızlık, hukuksuzluk yaparak iktidarını devam ettirme çabasındadır. Bu şartlar altında gerçekleştirdiğimiz Kongremizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.

“HÜKÜMETİN SANAL RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR “
Kongrede konuşma yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Corona Virüs öncesinde Türkiye’nin ciddi sorunları olduğunu ve bu sorunların salgın ile rafa kalktığını ifade eden Uysal  “Bir küresel salgın iklimindeyiz. Bazen önüne geçebileceğimiz hadiseler gelir sizi bulur. Bazen de önüne geçemeyeceğimiz salgınlar gibi, depremler gibi, felaketler gelir sizi bulur.  İşte devlet olmanın asli görevi, günü ve zamanı bu zor zamanlardır.  Böyle bir zamanda maalesef milyonlarca insanımızın işsiz kaldığı, işletmelerine kilit vurduğu ve yarından ümitsiz hale geldiği  bir dönemde biz kuru laflarla  günü geçiştirmek mecburiyetinde kaldık. 5 buçuk milyon kişiye sadece biner Lira yardım yapabildik. Yağmalanan İşsizlik fonundan akıbetinin veri rakamlarına inanamaz hale geldiğimiz, sadece bizim mi? Hayır. Türkiye Yaz sezonunun ortasında Türkiye’nin 5  Milyon cari açığını kapatmasına vesile olan sektör, can çekişir halde ve Türkiye’ye karşı her daim bildiğimiz olumsuz bakışlarına  vesile yapmak adına, vesile arayanlara Türkiye kendi eliyle argüman üretir halde “Türkiye’nin verilerine güvenmiyoruz” diyerek Türkiye’yi  destinasyon noktasından çıkardılar ve yeniden kabul etmiyorlar. Böyle bir ortamda Bugün, bir takım sanal rakamlarla , bu sıkıntılı dönemi geçirdiğimiz iddialarına karşı  sokakta, çarşıda, pazarda  gezerek vatandaşlarımızı anlamaya ve dertlerini dinlemeye gayret gösterdik” dedi.

“DEVLETİN YEDEK AKÇELERİNİ BİLE HARCAYAN HÜKÜMET SALGINDA MİLLETİNE YARDIM EDEMEZ HALE GELDİ”
Uysal 17 yıllık AK Parti Hükümetin yanlış ekonomi yönetimi ve yandaşları kayıran ihaleler ile devletin kasasını boşalttığının da altını çizerek tüm ülkelerin vatandaşları için Corona Virüs sürecinde karşılıksız yardım yaptıklarını ancak devletin yedek akçelerini bile harcayan AK Parti hükümetin bu şekilde yardımlar yapamadığını söyledi. Uysal konuşmasında şu cümlelere yer verdi: “Bu tür küresel çapta  bireylerin fiziki bağışıklık sistemlerinin sınandığı bir salgın değil, ayın zamanda  yönetim sistemlerinin o ülkelerde oluşturduğu derinliğin de  sınandığı bir dönemdir. 998 milyar dolarlık  bir ek bütçe yapan Japonya’nın yanında 2.2 Trilyon Dolar gibi  vatandaşlarına yardım bütçesi yapan birleşik devletler gibi  750 Milyar Euro ek bütçe oluşturan Almanya gibi  350  artı 400 Milyar Euro gibi ki  Batı Avrupa’da büyük kayıplar veren İtalya bile  büyük ölçekte fonlar oluşturdu, vatandaşların ve işletmelerine gelirlerini arttıracak doğrudan yardımlar yaptı. Ülkemizde ise yaşananlar ortada. İşte devlet bu günler için lazımdır.  Eğer siz ülkenin yedek akçelerini, Merkez Bankasının karını, bu zamana kadarki Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin hiçbirinin aklına gelmemiş mi ki siz bunları tarumar ettiniz. Bu ülkenin yüz yıllar boyunca  bir takım sözleşmelerle milletin cebinden para çıkmayacak diyerek  pazarlamış olmasına rağmen, bu ülkenin vatandaşının kaynağını, dişinden tırnağından arttırdığı  vergi gelirlerini bir takım yandaşlara aktarmak için  bahane yaptınız ve bugün böyle bir zamanda  vatandaş yardım yapamaz haldesiniz. İşte siyasetin çürümüşlüğünün en net göstergesi bu uygulamadır.”  

“TÜRK MODELİ BAŞKANLIK SİSTEMİNİN ÜLKEYİ GETİRDİĞİ NOKTA ORTADA”
Uysal konuşmasında Türk Modeli Başkanlık sisteminin ülkeyi adeta uçuruma süreklendiğini de ifade ederek,  “Nereden geldiğimizi biliyoruz ve işte Çanakkale’deyiz. Bir takım süslü sözlerle meydanlarda organize bindirilmiş kıtalara ifadelerinizi zannediyorsunuz ki vatandaşların gönül tellerinde titreyerek mana bulacak. Bulmuyor. Bunu biliyoruz. Bugün de bu ülkenin bir sistematik yıkım mühendisliği ile karşı karşıya kaldığı bir dönemde, bir ucube anlayışı “sistem” diye Türkiye’ye dayatarak Allah’ın 21. Yüzyılda Türkiye’ye bahşettiği biri var ona tabi olun. O ne biliyorsa okusun mantığı içerisinde ‘yerli ve Milli’ diyerek pazarlanmış bir yönetim modeli ki model bile diyemeyiz.  Bir kişinin şahsında tüm kuvvetleri toplayalım, o ne biliyorsa okusun mantığı içerisinde ülkenin geldiği yer ortadadır.  Bu acıların ve ıstırapların milletimiz daha fazla hissetmemesi için Türkiye’de bir sanal gündem oluşturulmuş.  İşletmeler batıyor, İşverenler işsiz kalıyor, memleket yokluk içinde, biz onun yerine ne veriyoruz. Al sana Ayasofya veriyoruz.  Ayasofya’nın kavgasını, mücadelesini vermiş, orada bugün  ezan okunuyorsa, kuran okunuyorsa, bunun sahibi olan bir geleneğin sahibi olarak, öyle konuşmaya gerek yok. Yapacaksanız yaparsınız.  Başta Ana muhalefet CHP olarak karşı çıksın da bu işten nemalanalım gayretlerine artık vatandaşımız da milletimiz de toktur.  Bu ülkenin Anayasası, Kanunları, kurumları, kurum kültürünü günü sıfırlamak adına yıktınız. Peki yerine ne koydunuz? Yerine bir şey koyamadık.  Uçacağız, zıplayacağız dediğiniz bu dönemde çift haneli işsizlik rakamları, çift haneli enflasyon rakamları, çift haneli faiz oranlara ulaştı. Bugün, Türkiye’de milletle bağını kesmiş, hani ayakları havada olan bir Ağaç vardır Sude ağacını bilirsiniz aynen o benzetmede olduğu gibi milletle bağını kesmiş, millet iradesinin başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Olmak üzere milletin ıstıraplarını, beklentilerini ve gelecek ile ilgili kaygılarının kürsüde konuşulması gerekirken,  Türkiye’de oluşturulmuş bir çarpık siyasi düzen dolayısı ile  o kürsülerde ne çiftçilerimizin meseleleri konuşulabiliyor,  ne esnafımızın meselesi konuşulabiliyor, ne de dar gelirli vatandaşımızın sorunları konuşulabiliyor.  Bu sistematik siyasal düzeni değiştirmediğimiz müddetçe, milletimizin iradesi kademe kademe sağlıklı bir zincirle beraber, karar alıcı meclislere yansımadığı sürece,  on yıllar geçmesine rağmen konuştuğumuz meseleleri on yıllar daha geçse de yine konuşmaya devam edeceğiz.  Bugün bir deli gömleği giydirme teşebbüsü ile birkaç düğüm daha atılmıştır. Demokrat Parti olarak kavgamız bu yöndedir. 70 yıl evvel kurulduğumuzda ne diyorsak, bugün de kurucu irademizin ortaya koyduğu referanslarla yine aynı şeyi söylüyoruz.  Hakkın, adaletin savunucusu Barolar,  Adalet diye bağırır hale gelmişse, Adalet adı dışında bu ülkede namuslu her vatandaş arar hale gelmişse ülkede bir problem olduğunu bu kürsülerde haykırmak mecburiyetindeyiz” dedi.

“BU İKTİDAR HESAP VERECEK”
15 Temmuz ve FETÖ ile Mücadeleyi de değerlendiren Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Ele geçirme mantığı altında 15 Temmuz’da Türkiye’yi nereye getirdiğinizi biliyoruz.  Bugün güya FETÖ  ile mücadele ediyorlar. Daha geçen gün 2. Kolordu Komutanının yaverini ancak tespit edebilmişler ve yeni ortaya çıktı. Şunu da biliyoruz ki Türkiye’yi bu noktaya el birliği ile getirdiniz.  İki tane suç ortağı var biri diğerini yargılıyor. Allah’ın izni ile Türkiye normale döndüğünde bir hukuk devleti olarak, Türkiye Cumhuriyeti savcıları ve mahkemeleri  vazife yapmaya başladığında Bu FETÖ örgütünün devleti ele geçirme mantığı içerisinde  devletin içerisine yerleştiren bu iktidar da eninde sonunda hesap verecektir. Kimsenin yanına kar kalmamalı” diye konuştu.

AK PARTİ HÜKÜMETİNİN ZAMANI ÇOKTAN DOLMUŞTUR
Uysal konuşmasının son bölümünde “Güya iktidara alternatif oluşturduğunu iddia eden,  Ana akım Mecliste grubu olan siyasi partilerin bir çıkmaz içerisinde olduğunu da Çanakkale’de sizlerin huzurunda ifade etmek mecburiyetindeyim.  Bu iktidar gitsin, bu iktidarın bıraktığı usullerle bu ülkeyi yağmalayalım  anlayışına sıkışmış siyasetin  Türkiye’ye çözüm üretme imkanı yoktur.  Bu nedenle Türkiye’de bir kuruluş akıl ve iradesinin temsiliyetini ete kemiğe büründürmek mecburiyetindeyiz.  Kendi tarih çizgisi içerisinde yaşadığımız alt üst oluşlar hafızamızda. Ama bugün her gittiğimiz yerde görüyoruz, bu küresel salgın olmasaydı, 6-7 aylık periyotta Türkiye’nin her noktasına “Gidemediğin yer senin değildi”  anlayışı içerisinde tüm vatandaşlarımız ile kucaklaşacağımız  bir kampanya ile önümüzdeki süreci kodlama anlayışı içerisindeydik. Ama kademe kademe normalleşme iklimi içerisinde kademe kademe Çanakkale’de başladığımız bu süreçte ilk cemreyi gönüllere bırakmak  mecburiyetindeyiz” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından seçimlere geçildi. Kongrede 1 aday olan Nail Babacanb delegelerin çoğunluğunun oyunu alarak güven tazeledi. Nail Babacan il Başkanı olurken İl Yönetim Kurulu Üyeleri’ de şu isimlerden oluştu  İsmail Sazanoğlu, Sariye Günar, Bülkent Deniz, Cemile Dinler, Mehmet Uygur, Mediha Göktaş, Ramazan Bulan,Mustafa Ünal olarak seçildi. Yedek üyeler ise İbrahim Barış Özbek, Rahim Bölükoğlu, Önder Kaya, Zerrin Cici, Rıfat Uluhan, Nevzat Bilgin, Şahin Çakırlar ve Beytullah Yavaş.

Ogün İnal