Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol Çanakkale’de 44 yaşındaki F.K isimli vatandaşın boşanmak üzere olduğu eşi tarafından iş çıkışında yolu kesilerek kalbi ve karnından bıçaklanarak öldürülmesi üzerine basın açıklaması yaptı.

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “17 Mayıs sabahı, şehrimizde bir kadın arkadaşımız, boşanmak istediği iki çocuğunun babası olan kişi tarafından acımasızca öldürüldü. Bir baba kızının gözleri önünde annesini çaldı ondan. Acımız, kızgınlığımız ve bıkkınlığımız sabrımızı aşıyor. Fatma, ne ilk yiten canımız maalesef son da olmayacak. Son yedi yılda dünyada kadın cinayetleri yüzde on arttı, ancak Türkiye'de bu oran yüzde 1400. Bu vahşete karşı sessiz kalamayız.  Her öldürülen kadınla birlikte akıl ve vicdani kaybediyoruz. Kaybettiğimiz hiçbir kadın bizler için birer sayı değil, istatistik hiç değil. Bir hayatın son bulduğunun, bir kadının yaşam hakkının elinden alındığının hatta çoğu zaman bir çocuğun annesinin çalındığının farkındayız. Farkında olduğumuz bir diğer önemli konu ise kadın cinayetlerinin politik olduğudur. Kadın cinayetlerinin en temel sebebi devletin ve toplumun cinsiyetçi yaklaşımıdır. Kadınların özgüven kazanması, geçimlerini sağlayabilmeleri erkekleri rahatsız ediyor. Cinsiyetçi yaklaşımlar kadına karşı şiddeti sistematik hale getiriyor. Bu sebeple kadına karşı uygulanan şiddet vakaları münferit değil. Devlet-yargı-erkek üçlüsü kadınlara şiddet uyguluyor. Yasalardaki "ağır tahrik indiriminin kaldırılmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmek üzere meclis tarafından kabul edilerek 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi kanununun etkin uygulanmaması ise cinayetlerin ve şiddetin artmasına açıkça sebep oluyor. Biz kadınlar, şiddetle sevilmek istemiyoruz, bir kişi daha eksilmek istemiyoruz ve susmuyoruz. Susmayacağız. Bu sebeple "İstanbul Sözleşmesi "kırmızıçizgimizdir. Daha da yüksek sesle bağıracağız Yaşasın kadınlar diye, yaşasın kadınlar.”

Dilvin Altıkardeş