Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya Corona Virüs salgınının tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini söyledi.

Çiftçinin bir yandan üretim sezonuna girdiğini bir yandan da Corona Virüs’ den korunmak için tedbir aldığının altını çizen Kaya, “Zor bir üretim sezonuna giriyoruz” dedi. Corona Virüs nedeni ile Türkiye’nin dışarıdan ithal ettiği tarım ürünlerini muhtemelen bu dönem ithal edememesi tehlikesine karşı planlı tarım uygulamasına acilen geçilmesi gerektiği uyarısını da yaparak, “Salgın nedeniyle yaklaşan sezon öncesi çiftçilerimiz çok tedirgin. Tarım ürünleri üretiminde kendi kendimize yetebiliriz,  ama planlı tarım üretimi şart. Eğer anormal bir durum olmazsa üretme konusunda bir sıkıntı oluşacağını düşünmüyorum. Çiftçilerimiz üretmeye devam edecek yeter ki üretim alanlarımızda Corona Virüs vakası ile karşılaşılmasın” dedi.
 
Kaya değerlendirmesinde şu cümlelere yer verdi:

“Zor bir üretim dönemine giriyoruz”
“ Nisan Ayına girmemiz yeni bir üretim sezonunun da başlaması, tohumun, fidenin toprak ile buluşması anlamına geliyor. Ancak şu yaşadığımız Corona Virüs sıkıntısından ötürü tabii ki bütün sektörlerde olduğu gibi tarım üreticilerimiz, çiftçilerimiz de çok tedirgin. Çiftçilerimiz bir yandan tarladaki ve bahçesindeki üretime devam etmek isterken, bir taraftan, ‘Ben ürettiğim ürünü değerinde pazarlayabilecek miyim?’ sorusunu soruyorlar kendilerine. Dolayısı ile bütün sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüz de bu süreci tedirginlik ve şaşkınlık ile takip ediyor. Bu süreçte üreticilerimiz, çiftçilerimiz önce kendilerini, sevdiklerini, sonra yanlarında çalıştırdıkları mevsimlik işçilerini ya da yanlarında devamlı çalıştırdıkları yardımcılarını Corona Virüs salgınından koruması gerekiyor. Üretim bir taraftan devam ederken bir taraftan da virüsün yayılmaması için önerilen kurallara uyulması gerekiyor. Corona Virüs ile ilgili üretim kuralları konmadıysa çiftçilerimizin kendi koruyucu kurallarını kendi koyarak üretimlerine devam etmesi gerekiyor. Çünkü çiftçilerimizin üretime devam etmesi gerekiyor ve Corona Virüsü üretim yaptığımız bölgeye sokmamamız gerekiyor. Üretime devam edip Corona Virüsü üretim merkezimize sokarsak, ürettiğimiz ürünlerin pazarlamasında çok büyük sorun olacaktır. Corona Virüs hastalığın görüldüğü karantina uygulanan köylerde üretilen ürünlerin tüketici tarafından satın alınmayacağı durumunu düşünürsek durum çok kötü olur. Bu arada sadece üretim alanımızı değil bölgemize de salgına karşı korumamız lazım. Tüm bu durumları düşündüğümüzde zor bir üretim dönemine giriyoruz. Bu zor üretim sezonunda tüm üreticilerimizin Allah yardımcısı olsun, ama eğer bir anormal durum olmadığında ürün üretme konusunda bir sıkıntı oluşacağını düşünmüyorum. Biz çiftçimiz üretmeye devam edecek yeter ki üretim alanlarımızda Corona Virüs vakası ile karşılaşılmasın.”

“HERKES BEN OLMASAM ZOR DURUMDA KALIRSINIZ DİYOR, VAKİT BİRLİK OLMA VAKTİ” 
“Şu dönemde herkes kendi üretimini ve yaptığı işi kıymetli görüyor. Kimisi,“Ben üretmesem aç kalırsınız” diyor, kimisi, “Ben sana bakmazsam sana bakan olmaz” diyor, kimi “Ben kamyonumla ürününü götürmesen nasıl ürününü taşıyacaksın “ diyor. İnsanlarımızın bu tür söylemlerden kaçınması gerekiyor. Bütün sektörler çok kıymetli. Hepsi bir zincir. Herkes birbirinin yaptığı işe saygı gösterecek benim sana ihtiyacım olmaz demeyecek.   Bakın son dönemde sağlık çalışanlarının ne kadar önemli olduğunu gördük, kamyoncu senin mallarını götürmüyorum dese bak ürünlerin elde kalacağı için taşımanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkacak. Dolayısı ile, “Ben daha önemliyim”   “Ben senden daha fazla önemliyim” söylemlerinden ziyade herkesin bu Corona Virüs salgınından önceki düşünceler ile görevlerine devam etmesi ve bütün meslek dallarını çok kıymetli olduğunun düşünerekten çalışmaya ve üretmeye devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu söylemlerin tehlikeli boyutlara ulaşmaması açısından da mutlaka herkes tarafından benimsenmesi gerekiyor. “ 

“Acilen Planlı Tarım üretimine geçmeliyiz”
“Biz bazı tarım ürünleri yurt dışından ithal eden bir ülkeyiz. Bazı tarım ürünlerini de ihraç eden konumdayız. Kazanç elde ettiğimiz tarım ürünlerini ülke içinde üretiyoruz, kazanç elde edemediğimiz tarım ürünlerini yurtdışından ithal ediyoruz. Aslında biz kendi kendimize tarım üretimiz ile kendi halkının ihtiyaçlarını karşılayabilecek kendi kendine yetebilecek bir ülkeyiz. Tabi kendi kendimize yetebilecek bir ülkeyiz derken üretime kurallar koyulması koşulu ile bu durum gerçekleşebilir. Böyle kriz olan dönemlerde mutlaka bizim “ Dikim Planlaması” yapmamız gerekiyor tüm ülkemiz için. Hangi ürünlerde fazlamız var, o ürünü fazla dikmeyelim. Çünkü bu fazla ürünü beldi bu dönemde diğer ülkelere satamayacağız. Muhtemelen de zaten fazla tarım ürünlerimizi satma durumumuz olamayacak çünkü tüm sınırlar kapalı. Üretimi fazla olan tarım ürünlerinin üretimini azaltmamız gerekiyor, üretiminde ihtiyacımız olan tarım ürünlerinde de üretimi fazlalaştırmak için adım atmamız planlama yapmamız gerekiyor. Bu planlama üreticinin ürettiği ürünü değerinde sayması içinde önemli bir uygulama, tüketicinin de çok pahalıya ürün tüketmemesi içinde öneli bir uygulama. Bu planlama çok kıymetli ve ülke genelinde uygulanması gereken bir durum. Biz yöneticilere şunu söyleyebiliriz yöneticilik bir sorun oluşmadan o sorunu çözme becerisi demektir. Böyle bir sorun ile karşılaşmamak için biz bu günden bu planlamamızı özellikle yeni dikilecek ürünlerde uygulamamız lazım. Mesela bizim çeltik üretimini azaltma çoğaltma imkanımız var şu anda. Ayçiçeği üretimimizi azaltıp çoğalma imanımız var. Domates üretiminde diğer bütün sebzelerde bizim ne ihtiyacı olacağını tespit edip bu ihtiyaçlara göre dikim yapmamız lazım. Bu planlamayı yapabilirsek hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumamız lazım. Şuanda tarım ürünleri üretimi ile ilgilenen yetkililerin birinci öncelikli maddeleri  “Planlı Tarım Üretimi” konusunun masalarının üzerinde olması lazım.”         

Özel Haber: Ogün İnal