Tüm dünyada etkili olan ve Türkiye’ de de hızla yayılmaya başlayan Corona Virüs salgını nedeni ile panikleyen vatandaşlar marketlere koştu. Marketlerde başta makarna olmak üzere un, yağ, şeker, pirinç, bulgur, kuru fasulye ve benzeri baklagilleri adeta yağmalandı. “Sokağa çıkma yasağı” ilan edilecek söylentisi vatandaşların evlerine daha fazla stok yapmaya teşvik etti. Marketlerde, zincir marketlerde temel gıda maddeleri, ihtiyacın çok çok üzerinde alınması neden ile azaldı.  Marketlere giden vatandaşlar boş raflar ile karşılaştı. Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kale Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen vatandaşların, sokak dedikoduları ve asılsız haberler ile paniğe düştüğünü ve temel gıda maddelerini almak için marketlere akın ettiğini söyledi. Panikle hareket eden vatandaşların ihtiyaçlarının çok üzerinde gıda maddelerini alıp stokladıklarına dikkat çeken Üzen, “Panik yok temel gıda maddelerinin üretiminde ve tedarikinde hiçbir sorun yok. Önemli olan panikle hareket etmemek” dedi.

“UN, YAĞ, ŞEKER VE MAKARNA TEDARİKİNDE SORUN YOK”
Üzen Corona Virüs nedeni ile insanların salgın paniği nedeni ile evlerine gıda malzemesi stoklama düşüncesi ile alışveriş yaparak ihtiyaçlarının 3- 4 katı gıda malzemesini evlerine stokladıklarına dikkat çeken Üzen Çanakkalelilere seslenerek, “ Panik yapmayın, ürünlerin üretilmesinde ve tedarikinde hiçbir sorun yok, yeter ki panikle hareket etmeyelim” dedi. Üzen açıklamasında şu cümlelere yer verdi. “Biz Kale Gıda olarak şanslı sektörler arasındayız. Tabii ki Corona Virüs salgınından her sektör derinden etkilendi bizde etkilendik ama gıda temel bir ihtiyaç maddesi olduğu için faaliyetlerimize devam ediyoruz. Geçtiğimiz son 1 haftalık süreçte normalin üzerinde bir talep var. Bu biraz talepten kaynaklanıyor. İnsanların bir takım öngörüleri var. Önümüzdeki dönemde gıda ile ilgili temel ihtiyaç maddelerini bulamama ile ilgili tedirginliği var. Bu nedenden dolayı da insanlar gıda ile ilgili ihtiyaçlarını öne çektiler. Herkesin normal haftalık tüketimi 1 ise kendini mevcut durumda iyi hissetmek adına imkanları da varsa dolabına üç dört tane ürün koydu ve stokladı. Bu ürünleri özellikle bölgemizde bütün perakende noktalarını en hızlı şekilde ulaştırdık. Tüm talepleri ve ihtiyaçları da karşılamış durumdayız.  Ben sadece şunu söylemek istiyorum, panik hareketlerin hiçbir şeye faydası yok. Bu panik hareketlerin yavaşlaması lazım. Çünkü ihtiyacın dışında bir talep olduğu zaman, otomatik olarak yoğun talep gören ürünler yoka düşüyor. Bazı kişilerde ürünler gereksiz stoklanırken bazı kişiler o ürünlere ulaşamamış oluyor. Türkiye’nin ciddi bir üretim gücü var. Fabrikalarımızda ham madde var, yarı mamul var, ürünlerin üretilmesi için hiçbir sıkıntı yok. Özellikle gıda ile ilgili temel maddeleri için söylüyorum, nedir bunlar, en çok talep olan un, yağ, şeker, makarna ve benzeri ürünlerin tedarikinde hiçbir sorun yok. Sakin olursak da bize uzun süre idare edebilecek kadar elimizde ürün var, ürünlerin üretimi de devam ediyor. Tabii bu süreçte tüketicilerin şikayetleri oluyor, tabiî ki fırsatçılarda oluyor. Özellikle kendi bölgem için söyleyeceğim, tüm meslektaşlarım, biz dahil, tam tersine herkes el birliği ile buradaki insanların ihtiyaçları doğrultusunda faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Tedariklerini yapıyorlar. Hiçbir şekilde de fiyat konusunda da hassasiyetlerini koruyorlar” dedi.

Perakende satışlarımız yüzde 500 arttı”
Üzen, Corona Virüs salgını ve yaşanan panik nedeni ile insanların marketlerden temel gıda ürünlerini çok fazla alıp evlerine stok yapmaları neticesinde parekende alanındaki satışlarının yüzde 500 arttığını söyledi. Üzen alınan Corona Virüs tedbirlerinin de özellikle cafe, restaurant, lokanta ve benzeri işletmelerde ciddi kayıplara neden olduğunu da sözlerine ekledi. Üzen, “Siparişler şu an için tavan yapmış durumda, Kale gıda olarak bizim iki kategorimiz var.  Biri geleneksel kanal dediğimiz, perakende, market ve yerel market var. Bu kategoride işler yüzde 400, yüzde 500 seviyesinde arttı. Ama öteki kategorimizde de, alınan tedbir kararları ile ev dışı tüketim dediğimiz otel,  restaurant, kafetaryaların kapatılmasıyla da bu alandaki satışlarımızda ciddi bir yavaşlama söz konusu. İnsanların evde kalması isteniyor ve dolayısı ile insanlar dışarı çıkmıyor, sosyalleşme şu anda hiç yok. İnsanların  ailesini alıp dışarıda bir yemek faaliyeti yok. Tüm şirketlerin seyahatleri kısıtlandığı için oteller bomboş.  Turizimle iştikal eden restaurant işletmeleri de maalesef bir çoğu da kapatmak zorunda kaldı. Zaten açıkta kalsalar kar edemiyorlar bu süreçte. Müşterilerimiz ile iletişim halindeyiz. Yaptığımız görüşmelerde onların iş yerlerini açsalar dahi, faaliyet gelirleri, faaliyet giderlerini  karşılayamaz durumda.bir lokantacının ürettiği yemeği günün sonunda döktüğünü öğreniyoruz. Bir otelin restaurantının tamamen faaliyet zararı yazdığını görüyoruz. Burada da yine hükümetin “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi kapsamında mesailer ile ilgili maaş destekleri olacak. Kısa mesai denilen bir destek var. Bu sektör ile iştikal eden tüm işletmeciler bu destekten faydalandırılabilinirse, en azından bu işletmelerde Corona Virüs nedeni ile oluşan kazanç kayıplarını en az zarar ile atlatırlar diye düşünüyoruz. Yara büyük, süreç uzarsa yara daha da fazla büyüyecek yara dememden kastık ekonomik zarar, zaten Corona Virüs öncesinde de sektörler ekonomik bakımdan çok rahat değillerdi, karlı değillerdi. Bu süreçte operasyon zararları da oluşmuş oldu. Bir an önce bu süreci el birliği ile bu sıkıntılı süreci atlatırsak, bundan sonra artık önümüze bakıp yaralarımızı hep beraber sarmanın sürecini yaşayacağız”dedi.  

Ogün İNAL