Çanakkale Merkez’e bağlı Erenköy Harmantepe mevkii sakinlerinin tepki gösterdiği Mavişehir Konut Sitesi’nin yanındaki parsele verilen ruhsat konusunda gelişme yaşandı.
Jeoloji Mühendisi Celal Köse’nin bölgede yükselen bir konut inşaatına verilen yapı ruhsatının imar mevzuatına aykırı olduğunu ve çarpık yapılaşmaya neden olduğunu öne sürerek, yapının şehir siluetini bozduğunu ve açıktan kat kazanmayı amaçladığı iddiasıyla İl özel İdare’ye yaptığı itiraza cevap geldi. Cevapta, “ İlimiz, Merkez İlçe, Erenköy. 4044 parsel üzerinde yapımı devam eden inşaatla imar mevzuatına aykırı kotlandırma ile yapı ruhsatı düzenlendiği iddia edilmekledir. Bahse konu yapı ruhsatı, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 13. maddesine göre: "Köşe başı parsellerde, parselin cephe aldığı yollardan yüksek olanına göre kot verilir" hükmüne istinaden ve yapı aplikasyon krokisi ve yerleşim planında belirlenmiş yol kotuna istinaden düzenlenmiştir” denildi. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Köse, değerlendirme yapılırken sağlıklı ve sürdürülebilir çevre ve şartlarına uygun yapılaşma konusuna ve açığa çıkan kat kazanmak, kat sayısını arttırmak ve sokak silüetini bozmak gibi konuların dikkate alınmadığını belirten Köse, konuyu Savcılığa taşıyacağını ifade etti.  

19 Aralık 2019 tarihinde İşte Çanakkale Gazetesi’nde yaptığımız haberde de belirtildiği üzere Erenköy’de oturan Celal Köse başlayan bir konut inşaatı ile ilgili yaşadığı rahatsızlığı dile getirerek, “Konut imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilmektedir. Yapının yasal olarak olması gerekenden fazla haksız yere yükseldiği, sokak görüntüsünü bozduğu ve ayrıca açıktan kat kazanma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda konut kot yükseltme girişimi ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ni ihlal ederek, daha fazla deniz manzarasına haksız olarak erişim sağlamış olacaktır. Sözü edilen bina ön cephede anayoldan 10 metre geriye çekilmiş, bodrum katının tabanı yol seviyesinden 3 metre kadar yükseltilmiş, açıktan kat kazanma var” diyerek İl Özel İdaresi’ne başvuruda bulunduğu ifade etmişti.
Köse, “Erenköy (İntepe), Harmantepe mevkii, Mavişehir Sitesin’de altı aydır ikamet etmekteyim. Konutuma yamaç aşağıda komşu olan bir parseldeki konut yapı inşaatı, imar mevzuatını ihlal ederek benim ve ailemin can ve mal güvenliğini tehdit etmekte ve kamu haklarına tecavüz oluşturmaktadır. Şahsıma ait konut inşaatının tamamlanmasına yakın bir tarihte, Kasım 2018, yamaç aşağıda komşum olan parsel 4404’ün sahibinin de kendi parselinde bir konut inşaatı yapacağı duyumunu aldım. Bu binanın aramızdaki sınıra 3 metre mesafeye kadar yaklaştırılacağı bilgisi, bir Jeoloji Mühendisi olarak beni endişelendirdi. Kendi arazim için yapılmış olan zemin etüdü raporu da bu endişemi destekler nitelikteydi. Arazim 1. Derece deprem bölgesinde, zemin mekaniği açısından zayıf, heyelanlı ve yüksek eğimli bir yamaçta bulunmaktaydı.Kasım 2018 – Ocak 2019 döneminde, almış olduğum duyumların doğru olması durumunda gerekli önlemleri alması beklentisi ile Çanakkale İl Özel İdaresi, İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü’ne üç dilekçe yazdım.  Bu dilekçelerimde 1. dereceden deprem bölgesi ve zeminin de zayıf olduğu yüksek eğimli zeminlerde yapılacak yakın mesafedeki kazılar nedeni ile doğacak muhtemel sorunları, yapılacak temel kazısının binamın jeo-teknik bakımdan emniyetini ciddi olarak tehlikeye atacağını belirterek komşu yapının arkaya doğru değil, zemin eğiminin daha az olduğu ana yol tarafına doğru, verilen yasal sınırlar içinde kalarak yaklaştırılması hususunda uyarıda bulundum. 2019 yılı Kasım ayının ortalarında komşu parsel (Parsel 4404) üzerinde maliki tarafından bir konut inşaatı yapılmaya başlanıldı.  İnşaatta gözle görüldüğü kadar mevzuata aykırı bir durum olduğundan şüphelendiğimden bu inşaat ile ilgili olarak 05 Aralık 2019 tarihinde Çanakkale İl Özel İdaresi’ne şikayette bulundum. Bu şikayet dilekçesi ile İl Özel İdaresini gerekli incelemeleri yapıp, bir karar verilinceye kadar söz konusu inşaatı durdurması konusunda acil notu ile uyardım. Makul bir süre içerisinde İdareden bir cevap gelmemesi üzerine şikayetimi Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çanakkale Valilik Makamı ve CİMER’e yönlendirdim.  İdareye yaptığım ilk şikayetten sonra 23 Aralık tarihinde tekrar bir yazı yazarak ilgili parseldeki inşaata verilen yapı ruhsatının usulüne ve hukuka uygun olup olmadığını sordum. Kasım 2018’den bu yana onca uğraşmama rağmen, hiçbir kamu otoritesi beni arayıp bilgime başvurmadığı gibi ortaya sürdüğüm endişelerim konusunda üçüncü kişilerden konu hakkında görüş alınıp alınmadığı hususunda beni bilgilendirme zahmetinde de bulunmamıştır. Hızla devam eden inşaatın kaba inşaat kısmı 12 Ocak 2020 tarihi itibarı ile tamamlanma aşamasına gelmiştir.  Bahçe sınır çitimin direklerini tutturacak zemin bırakılmamacasına yakın kazı yapılarak konutum Kasım 2019 ilk haftasından bu yana yüksek bir yar üzerinde askıda bırakılmıştır.  Görüldüğü kadarı ile inşaat sahibi usulsüz yapısını biran önce bitirme çabasındadır.  Ve bunu, benim ve ailemin can ve mal güvenliğini tehlikeye atarak yapmakta, gerekli emniyet tedbirlerini alma ihtiyacı duymamaktadır.  İdare de bu duruma seyircidir” dedi. İl Özel İdare’nin Sağlıklı ve Sürdürülebilir Çevre Şartlarına Uygun Yapılaşma ve  Açığa Çıkan Kat Kazanmak, Kat Sayısını Arttırmak, Sokak Siluetini Bozmak maddelerini dikkate almadan değerlendirme yaptığını kaydeden Köse şu ifadelere yer verdi:

ÖZEL İDARENİN CEVABI
İdareden 25 Aralık 2019 tarihli yazı ile bana gelen cevap, sorumluluk almama, meseleyi geçiştirme niyetini işaret etmektedir.  Yönetmeliğin kısıtlayıcı hükümlerine rağmen verilen yapı ruhsatının usulüne uygun olduğu iddia edilmekte; ancak aynı mevzuattaki kısıtlayıcı hükümlere neden uyulmadığı konusunda herhangi bir açıklama getirilmemektedir. Görüldüğü kadarı ile İdare hala konunun ciddiyetini ve aciliyetini kavrayamamıştır. Çanakkale İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğünün “kentsel iyileştirme” kavramından anladığı hukuku ihlal ederek manzarası iyi olmayan köşe parsellerde yapılacak binaların kotunu yükseltip onlara daha güzel manzara kazandırmak mıdır? Özel İdarenin bu uygulamasına göre, eğimli zeminlerdeki imar adalarının dokusu, her bir köşelerine yerleştirilecek yükseltilmiş gözlem kulesi benzeri yapılarla bozulacaktır. Bu Mevzuatın tüm ülke için geçerli olduğunu düşünürsek, bu durumda tüm ülkede eğimli arazilerdeki imar adalarının her birinin, köşe başı parsellerdeki gözlem kuleleri gibi yüksek yapılarla donatılmış olması gerekirdi.  Ancak bu böyle değildir!  Böyle bir şehir planı olabilir mi?  Bunun böyle olmaması için, Özel İdare yetkililerinin yönetmelikteki sınırlayıcı hükümleri dikkatle okumalarını salık veririm.  Bu yönetmelik sadece Çanakkale için değil, ülkemizin tün vilayetleri için geçerlidir.  Yapılar yerleştirilirken, hem anayollarda hem de yan yollardaki topoğrafik eğime uyularak sokak silueti korunur.Yapılan hukuka aykırı uygulamalarla konutumun güvenliği açısından büyük sorunlara neden olacak “keyfi” kot alımının, açığa çıkan kat kazanmak, kat sayısını arttırmakla sonuçlandığı görülmektedir.  Oysa bu, Mevzuat’a çok açık olarak aykırıdır.  İl Özel İdaresinin söz konusu yapı inşaatını yüksek eğimli yamaç yukarıda bulunan konutuma tehlike yaratacak bir mesafede yaklaştırmadaki ısrarlarının ve işaret edilen tehlikeler konusundaki uyarılara kulaklarını tıkamasının bundan başka bir nedeni olamaz.  Yönetmelikteki kısıtlayıcı maddelere rağmen İl Özel İdaresinin bu şekilde bir karar alınmasında henüz açıklanmayan bir kamu yararı mı vardır? İl Özel İdaresi neden olduğu bu hukuksuz durumu çözmek zorundadır!  Hukuka aykırı olarak inşa edilen bu binanın yıkılarak hukuki olarak olması gereken yere çekilmesi; can ve mal güvenliğimi tehdit eden zemin koşullarının iyileştirilmesi için gereken işlemlerin yapılması ve bu rezalete neden olan yetkililerin cezalandırılmaları talebimdir. Çanakkale İl Özel İdaresinin “usulüne uygun” olduğunu iddia ettiği bir yapı ruhsatının hiç de öyle olmadığı anlaşılmaktadır.  Bu yapı ruhsatına dayanarak yapılan inşaat fotoğrafları meselenin aslını anlatmaktadır. Yüksek eğimli ve zayıf bir zeminde konuşlu bir başkasının evinin temeline çok yakın mesafeden derin ve dik bir şev kazısıyla yaklaşarak, iki aydır kayma yıkılma riskine maruz bırakan bir yapı ruhsatı usulüne uygun olabilir mi? Kazı sırasında ve sonrasında bu güne kadar hiç bir güvenlik tedbiri de alınmamıştır. Ayni imar adası içerisinde binama komşu olan, biri 2 yıl önce inşa edilmiş (4403), diğeri yeni inşa ediliyor olan (4404) ve yatay konumdaki aynı anayola cepheli olup yan yana duran iki bina yatay ve düşey olarak birbirleri ile uyumsuz konumdadır.  Önce yapılmış olan bina iki katlı iken, yeni yapılan bina üç katlıdır.  Önce yapılmış olan binanın tabanı yol seviyesinin hemen üzerindeyken sonra yapılan binanın tabanı yoldan üç metre kadar yüksektir.  Yeni yapılan binanın çatı saçağı, önceden yapılan binanın çatı saçağından altı metre daha yüksektedir.  Açığa çıkan kat kazanmaya, kat sayısı arttırmaya, bölge kat rejiminin aşılmasına, sokak siluetinin bozulmasına onay veren bir yapı ruhsatı nasıl usulüne uygun olabilir? Özel İdarenin parsel 4404 için düzenlediği bu skandal yapı ruhsatı derhal iptal edilip, mevzuatı ihlal eden yapı yıkılıp, yasal olarak olması gereken konuma yerleştirilmeli; kendi konutum üzerinde yaratılan kayma çökme risklerinin ortadan kaldırılması için esaslı zemin tahkimat tedbirleri derhal alınmalıdır.  Bu sorun nedeniyle mal ve can güvenliğime gelebilecek her türlü olumsuzluklardan Çanakkale İl Özel İdaresi birinci derecede sorumludur. Savcılığa başvuracağım.”

Mine Tarım